Sunday 12 October 2008

proxcima estacion: Felicita!

Gün döndü-yeni bir yılla birlikte. 28imin ilk 1 saat 17 dakikasını, birazcık soluk almak için belki, yumuşak bir içki ve bir o kadar yumuşak bir müzikle hissediyorum. Hissetmeyi seviyorum, en az yaşanan anı tanımlayarak anlamlı kılmayı sevdiğim kadar. İnsanlar gelir, eğlenceler yapılır, güzel dilekler, kahkahalarla kutlanır elbet ama şu an kadar gerçek olur mu o an bilmem. Kendimle şu anki kadar gurur duymam, yaptıklarımı gözden geçirip bu kadar mutlu olmam- kendini her an eleştiren biraz takıntılı bir tip için özellikle-zor. Komik olan, hep ‘ileride yapacağım’ dediklerimin büyük çoğunluğunu gerçekleştirmemişim. Bir o kadar da keyfini çıkarmışım hayal etmenin.

Ama gerçek olan ne biliyor musun? Sadece bir liste önümde bekleyen. Hepsini yapsam bile mutlu olur muydum gerçekten- hiç sanmıyorum. Yarattığımız ya da parçası olduğumuz güzel anlar kadar yaşıyoruz çünkü. Mutlu bir an yaşamak uğruna çabaladığım sürecin tam ortasında ölebilirim ve sadece harcanmış bir zamanla kalabilirim çünkü ortada. Kağıda yazılabilen bir başardıklarım listesi o kadar çöpü ki bu yaşama işinin…

Yok hayır hedonist değilim, ‘anı yaşa’ klişesine hiç girmiyorum, "anlık hazzın yanında, sonsuzluğun lafı mı olur" diyen Baudelaire’i çok beğensem de.

27 yılda en iyi yaptığım iş iyi olmakmış sanırım. Evet iyi olmak. İyi bir dost, iyi bir sıradan arkadaş, iyi bir seyahat eşi, iyi bir kız çocuğu, iyi bir sırdaş, iyi bir dinleyici, iyi bir kar yağışının keyfini çıkarıcı, iyi bir manzara izleyicisi, iyi bir değer anlayıcı, iyi bir yeni kesilmiş çimen koklayıcısı, asla iyi bir öğrenci değil ama iyi bir içki masası arkadaşı. İçine sayısal ölçüler sokamadığımız iyileri, iyi becermişim galiba. Yok, şımarmıyorum-hem doğum günüm bugün şımarırım istersem ama şımarmıyorum. Çünkü başkalarının acısında arkamı dönüp gittiğim hiç olmadı. Uzak, yakın kimin canı yansa yarasına üflemeye çalıştım. Ve çok güldüm, hep birlikte yine, yine severek birçoklarını. Değer verdim, değer veriyormuşçuluk oynamadan, içimden koparak. Çünkü istemediklerimi yanımda barındırmayalı uzun zaman oluyor. Yalan söyledim elbette herkes gibi ama yalancı gülücüklerim olmayacak kadar dürüst kaldım.

Şimdi bu koca dünyaya sunacak bitirilmemiş bir TO Do LIST’e karşılık “iyi” var elimde. Ve bu kadarıyla dilekler tutacağım bu yıla dair. Sanırım bu yıl hem iyi hem de kötü anlar için, sadece hak ettiğim kadarını yaşamak istiyorum.

1 comments:

Brajeshwari said...

gülümsedim:) "iyi" yaşlara