Sunday 12 October 2008

Sev dünyayı, açılır her kapı işte SUSAM SOKAĞI

Susam Sokağı, TRT’nin bizim kuşağın kişilik gelişimine vurduğu en büyük damgaydı sanırım. Clementine’den korktuğunu 20 yaşından sonra itiraf eden bir kuşaktan bahsediyoruz. Hakan Abi’nin minik kuş ile aynı evde yaşamasında zoofilik bir yapı aramayacak kadar saf, Edi ve Büdü’nün gay olmadığını düşünecek kadar özgür düşünceye sahip ve Tahsin Usta’nın bedava bisiklet tamir etmesini garipsemeyecek kadar iyiliksever bir kuşaktan.
En nihayetinde ben tırtılların asla asla asla asla kahverengi bot giymediği bilincinde ve tanımlayamadığım cisimlerin köşelerini sayarak muvaffak olabileceğime inanan bir çocukluk geçirdim. Bugün bile ‘Hulahop tereyağlı ballı ekmek’ diyen bir Yaman Sarısaman
karakterini, koca kafalı ve bol makyajlı Bratz kızlarına tercih ederim. Kaldı ki tek parmağını havada tutarak ‘kurabiye yemenin incelikleri’ni anlatan bir kurabiye canavarı bin pokemona bedeldir!
Biraz büyüyüp de ünlü Muppet Show’un yönetmeni olarak gördüğümde Kermit, benim için Fatih Akın’dan daha çok Türktü. Ortaokulda Orhan Veli’nin Yazık Oldu Süleyman Efendi’ye şiiri okunurken hep bu şarkı çalmıştı kafamda. Hiç birşeyden çekmemişti Süleyman Efendi nasırından çektiği kadar- arada kalmıştı
ve başına gelen en acıklı durumdu bu Kermit’in… Yüksek sesle söylediğimde herkesin devamını getirebileceği çocukluk şarkılarımız var hiç yoksa- TRT korosunun, karşılaştırma yeteneğimin yeni geliştiği bir dönemde, bir gün ormana baltayla giren-ertesi gün fidanlar ağaca dönmeli yurdumda diye tüm algılarımı bertraf eden muz çoraplı çocuk korosu hariç elbette.
Susam Sokağı’nı geri istiyorum! Muppet Show için TRT’ye mektup yazmışlığım bile var!
1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-onikiiii….. Bu benim önüm, önüm önüm… keyifli, neşeli, tasasız çıkar hayatın tadını… dağdan bir kız geiyor döne dööneee… en sevdiğim sayı altı... yukardakilerrr-aşağıdakilerrrr… yep, yep, yep, radyo, radyo, radyo, radyo…

5 comments:

kişisel depresyon anları said...

sorma ya edi ve büdüyü gay bile yaptılar ve gay diyede yasakladılar. biz büyükler olarak kendi içimizdeki pisliği artık çocuklara da yansıtıyoruz. eh bu nostaljinin sebebini de anlıyorum...
ama ne demiş şarkı:
dağdan geliyor bir kızzz döne döneee döne döneeeee....
tabi benim, "arada kaldıığıııııım tam aradaaaa, başıma gelen en kötü şeyyyyyy... şarkımı saymazsak...

Brajeshwari said...

yaa bende çok özlüyorum.Gerçekten onları pokemon'a, teletubbies'e değişmem..

"Bu benim önümm, bu benim arkamm " ne güzel şarkıydı..Ne gülerdim onu dinlerken...

harika bir nostalji yaşadım sayenizde..Teşekkürler..

Fulya said...

Rengincim süper yazı!!!! Bu kadar iyi ifade etmene bayıldım:) dertlerime derman oldun walla...

Fulya said...

Rengimcim süper yazmışsın!!!! Bu kadar iyi ifade edilebilir... :)

Rengin Kosklu said...

fulyacım biz çok keyifli büyümüşüz. o yüzden bu kadar özlüyoruz ya :)