Friday 27 July 2018

Deniz bile aci ceker ah agapi mou



Ulkenin Ege kiyilari gibiyim; Yunanistan’a orta Anadolu’dan daha yakin. Cogu zaman Yunan radyosu cekiyor tozlu tali yollarda surdugum arabada. Deniz goren bir manzara tepesinde mola versem, karsimdaki daglarin neresi oldugunu tahmin etmeye calisiyorum. “Midilli… Yok, yok Ayvacik’in sahili.”

Karsi kiyiya her adim attigimda, icimi icimden alan bir mutluluk kokusu - deniz, yaban kekigi ve cam agici kokar mutluluk – kapliyor. Koku hafizamin cok derininden, sanki nesiller oncesionden bir huznu cekip cikariyor. Sanki dun beni kayiga koymuslar, bu sabah tanimadigim topraklara birakip gitmisler gibi. Sarkida dedigi gibi “ kayiklar kiyidan ayrilirken ah agapi mou, sanki canim etimden ayrildi”

Yunanistan’in hangi kasabasinda bir kahveye otursam hatirladigi uc Turkce kelimeyi soyleyip – ki o kelimelerin bir tanesi illa ki arkadas – keyifle kahkaha atan, agirmis saclari ozenle geriye taranmis, kisa kollu mavi gomleginin cebinde adinin bas harfleri islenmis bir yasli delikanli yanima oturuyor. O kahveden en az iki kisinin ailesindeki mubadele hikayesini dinliyorum. “Trapezus’dan benim atam. Papazoglu bizim soyadimiz orada, simdi degismis.” Her seferinde neden Yunanistan’da nesiller boyu aktarilan bu hikayelere Turkiye’de cok nadiren ve parca pincik bilgilerle rastladigimi dusunuyorum. Anilara sahip mi cikmiyoruz, cok mu cabuk asimile oluyoruz, bize ‘Yunan’ derler diye korktugumuzdan mi susup saklamisiz aile icinde. Hic bilemiyorum agapi mou.

Sokaktan asagi sohbet ederek yururken karsi kaldirimdan kirik dillerine meftun oldugum baska bir yasli delikanli sesleniyor “hey, nereye gidiyorsun?”. “Istanbul’dan misin? Kurtulus’taki pastane duruyor mu hala? Bir de sey vardi, Ajda Pekkan. O da duruyor mu? Benim bir arkadasim vardi Kurtulus’ta, Kemal’di adi. Cok severdim ben Kemal’Ii, cok samimi davrandi bana. Kardes gibi yani. Bana bir gun “gavur” demedi anadin mi? Sen bilir misin, otomobil atolyesi vardi Tarlabasi’nda? Cok severdim Kemal’i. Tanir misin?” Ah tanisam o Kemal’i. Allah belami verse, baska kimseyi tanimasam da o Kemal’i tanisam, kavustursam seni onunla. O zaman sana bir omur cektirdigimiz hasretligin ozrunu bir parca dileyebilir miyim?