Sunday 19 October 2008

27 yaş krizi: Marihuana İllegal!

Evet, müzik dünyasında bir efsane 27 yaş krizi. Kurt Cobain, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Jim Morrison… daha da var sanırım. Hepsi de dönem dönem playlistimde en üstlerde yer aldı sırasıyla. Tüh ulan, keşke dinlemeseydim! Bir nevi Ring filmi etkisi olur mu acaba?

Şehir efsanesi mi bilinmez ama bir 27 yaş krizi olgusu var ortada. Özellikle bu sene 27. doğum günüm sebebiyle biri yazılı olmak üzere toplam 6 kere tekrarlanan bir uyarı. Ee.. ne istiyorsunuz peki, transfer ücreti ödeyip 28’e geçemem ya!

Elbet öncesinde arıza vermeye başlar. Tam da doğum gününde başlamıyor ya bu meret! Şimdi oturup düşününce biraz yerine oturuyor taşlar. Bir gün Bozcaada’da rakılı balıklı bir yaşam düşlerken, iki hafta sonra Bozburun’un sakinliğinden afakanlar basıyor. Aynı sabah arabada güne Pink Floyd’la başlayıp, 3 saniye sonra >> Ben Harper, 1 dakika sonra >> Yeah Yeah Yeahs, çıkar CD’yi Cold Play >>hani ya da benim Franz Ferdinand’ım >> daral geldi koy bi Gogol.. offf radyoyu aç, kanalı geç, bunu da geç.. ohh işe geldik! Özetle çal bakem Beatles’dan HELP!

Aynı hafta ’68 kuşağın anlatan bir anı kitabına başlayıp, yarısında burjuva bir ressamın hayatına, onun ortasına varamadan yeraltı edebiyatına, tam bitiremeden Türkiye’de Alevilik incelemesine, aman bitiyor derken yarım bıraktığın bir Rus klasiğine en sonunda da hepsini kapayıp televizyonun karşısına geçiveriyorsun.

13-14 yaş bunalımlarının yenilenmiş hali- Version 2 with upgraded features! Bir gün eller havaya çiçekten çiçeğe konarım neşesi, ertesi gün rakıya gidelim aşığım ulen narası. Biri tutup çeksin seni istiyorsun-öyle biri yoksa yandın, başka herkes batıyor çünkü. Gece çıkıyorsun iç iç iç-dens dens dens; aaaa iki saat sonra bir diptesin, aman allahım bir arabesk aşk, gözyaşı sel, mendil koşturan yok muuu?

Ergenliği de erken yaşamıştım, pek çok haltı zamansız yaptığım gibi. Bunun da çok başında sayılmam da, henüz yarıladık gibi de gözükmüyor. Özünde zaten dengesiz bir insan evladı olarak bu sene belli ki pek bir garip geçecek. Uzmanlar öyle diyor. Acaba diyorum şu üç beş entel huyumdan da kurtulsam, odun gibi girsem bu yıla, Janis Joplin’e oranla intihar riskimi azaltır mıyım?

İşte bu noktada en sevdiğim 27 yaş yazısını da okumayanlara armağan edeyim. Met-Üst’ten geliyor
“Kimseyi enterese etmeyecek kişisel bir yılın yılsonu envanteri” afiyet olun…

foto:
deviant larajade

3 comments:

hiç said...

o bahsettiğin vatandaşlar 27 yaşına kadar tonla kayıt bıraktılar arkalarında.

bir dahaki belalı yaş 33'tür (isa'nın çarmıha gerildiği yaş) ama dert etme o da geçiyor.

ottan boktan sıkılma, hayat güzel, akıllı ol!

hürmetler

kişisel depresyon anları said...

bu 27 ile akalakalı bir bunlım değil. belli dönemden sonra her yaşın ayrı bir bunalımı oluyor. 28 olacak 29, 30, 33...
sanırım 50 den sonra bu bunalımla kendini yalnız kaldıma bırakıyor, yei pek etkilemiyor insanı..

Rengin Kosklu said...

ağız tadıynan bi bunalım yaşamama bile izin vermiyorsunuz ki bu da başlı başına bir bunalım sebebidir ve İsa'ya göre 27 yaşıma tekabül etmektedir.

dağılın uleen :)

sayın hiç, sözüm sana. 27ne geldin gramla kayıt yok ardında diyerek ayrı bir bunalımın kapılarını açtığın için ayrıca öperim teşbihinden sual olunmayan...