Thursday, 9 October 2008

Singin' La La Lala La La Lé...

Mutlu olmak ortak gaye: Katliamlar ve evliliklerin tek ortak noktası... "Herkesin derdi kendine büyük" derdi annanem; herkesin derdi kendiyle büyüyor artık. Hep bir yanımız eksik; hangi deliğini yamasak elek gibi yaşamımızın, hep bir tarafından su kaçırıyor. "Tam" olamıyoruz bir türlü, tamamlanmaya çalışıyoruz o yüzden. "İnsan buldu mu bırakmamalı peşini. Neyi, niye bekliyoruz ki..." sevdiğim ve çok ağladığım sahnenin, okunduğunda basit gelen ama izlenince anlamlanan repliği. Ama yaşam herşeyi istediğin sırada yaşamana bazen izin vermiyor. Aralar sokuyor araya-aralandıkça eleğin deliklerinden akan su çoğalıyor, yamamakta zorlanıyor insan. Ne diyebiliyorsun ki 'neyi, niye bekliyorsun', ne diyebiliyorsun ki 'neyi beklemekten niye yoruldun'. -ebilememek bileşik fiilli bir hikayenin uzağındaki izleyici olarak 00:45'te bir Cold Play şarkısı* dinlemek kadar pedal gitar ritimleri, ritim vokalleri ve aksak davulu. İnsan o yüzden bu kadar güzel bir piano ile bitsin istiyor...

*Cold Play - Cemeteries of London

2 comments:

Anonymous said...

"ölüm ve tüm arkadaşları" için yazılan bu güzel marş ne gariptir kederli bi coşku veriyor. İsterim ki Anfield Road'da KOP tribünü hep birden bağırmaya başlasa "Singin' Laa Laa Lala laa laa lee" diye. ve oradan yayılsa tüm dünyaya...
Futbolun basitliğinde anlaşıl -abilse her şey...
amma ne diyor coldplay;
time is so short and i’m sure
there must be something more...

Viva la vida!
ya da Osman Müftüoğlu'nun deyimiyle
Yaşasın Hayat!
Adsız dedi ki

Rengin Kosklu said...

saygıdeğer okur,
adsınızın bu kadar adsız olması elbette suçluluk psikolojisinin bir sonucu. benim için cold play bitmiştir, daha da britanyaya gelmem